MUSTAFA YILDIZDOGAN FAN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
Mustafa Yıldızdoğan Fan Sitesi Lütfen Giriş Yapın Yada Kayıt Olun...desteklerinizi bekliyoruz
MUSTAFA YILDIZDOGAN FAN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
Mustafa Yıldızdoğan Fan Sitesi Lütfen Giriş Yapın Yada Kayıt Olun...desteklerinizi bekliyoruz
MUSTAFA YILDIZDOGAN FAN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MUSTAFA YILDIZDOGAN FAN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ


 
AnasayfaEfendimiz gülümserken... Icon_mini_portalLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

İrtibat İçin Lütfen ulkudadas@hotmail.com il irtibata geçin... Sitemizi Büyütmek İçin El Ele Verelim...

 

 Efendimiz gülümserken...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cennettugba
Moderatör
Moderatör



Kadın
Mesaj Sayısı : 72
Yaş : 29
Nerden : Kayseri
Kayıt tarihi : 15/06/09

Efendimiz gülümserken... Empty
MesajKonu: Efendimiz gülümserken...   Efendimiz gülümserken... I_icon_minitimeSalı Haz. 30, 2009 2:08 pm

Gülümserken

Efendimiz (sav), şaka yaparken bile asla yalan söylemezdi.

Hanım sahabilerden biri Resullullah’a (sav) ürkek bir şekilde çekinerek bir dileğini anlatmakatadır.

Efendimiz onu rahatlatmak ister.

Bir ara sözünü keserek sorar:

– Sen şu gözünde ak olan kişinin eşisin, değil mi?

Hanım sahabi şaşırarak:

– Ey Allah’ın Elçisi, benim kocamın gözünde ak yoktur.

– Her insanın gözünde ak olur.

Kadın sahabi anlar ve tebessüm eder.

ccc

Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerinin önünde, daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır.

Şarkı hızlanır, tempo yükselir ve develerin sürati de artar.

Develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz (sav) Enceşe’ye seslenir.

– Enceşe dikkat et! Billurlar kırılmasın!

ccc

Yaşlı bir kadın mescide, Efendimiz (sav)’in yanına gelir ve

– Ey Allah’ın Elçisi, benim için dua et de Allah beni cennetine koysun. Efendimiz:

– Yaşlı kadınlar cennete giremez, der.

Kadın üzülür, neredeyse ağlayacaktır.

Efendimiz (sav)’in yüzünde bir tebessüm yayılır:

– Üzülme, yani yaşlı değil, bir genç kız olarak cennete gireceksin, der.

ccc

Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O:

– Olur,seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim, der.

Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder:

– İyi ama Ey Allah’ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım. Bir işime yaramaz ki!

Bunun üzerine peygamberimiz:

– Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil midir? der.



İnsanlardan bir insan olma

O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi.

Ayrıca, ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hiçmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.

Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır, birisi “Ey Allah’ın elçisi! İzin ver ben taşıyayım” dediğinde, “her mümin taşıyabiliyorsa kendi yükünü kendi taşısın” derdi.

ccc

Arkadaşalarından Rabia oğlu Amir’le beraber mescide gitmektedir. Ayakkabısının bağı çözülür. Amir hemen atılıp, bağlamak ister. Efendimiz (sav) engel olur, kendi bağlar. Bir yandan da Amir’e hitap eder:

– Bu, başkasına hizmet gördürmektir. Ben ise başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.

ccc

Bedir’e doğru yol alınmaktadır. Deve azdır, ancak üç kişiye bir tane düşer ve sırayla binilir. Efendimiz (sav)’le aynı deveyi paylaşan arkadaşları kendi haklarından gönüllü olarak vazgeçerler. Sürekli O’nun binmesini isterler. O ise kabul etmez:

– “Siz” der, “benden daha güçlü değilsiniz. Kaldı ki bende sizin kadar sevap kazanmaya muhtacım.”

ccc

Sahabe naklediyor: “Bir gün aklından zoru olan bir kadın geldi, Allah Resulü’nün elinden tutarak çekti ve O’na: “Gel benim evimdeki şu işimi gör.” dedi. Kadın Allah Resulü’nün kolundan çekiyor, O da arkasına takılıp gidiyor, derken sahabe de onların arkasına düşüyor. Ve Allah Resulü gayet rahat bir şekilde kadının dediği işi görüyor, sonra geri dönüyor. Bu iş, belki bir ev süpürmek, belki de yıkanmış çamaşırları sıkmaktı. İşin şekli ne olursa olsun, Allah Resulü bu işi yapmıştı. Zira O, kimseyi üzmeyen, darıltmayan bir insandı. O, saygı insanıydı ve O’nun bu hareketi asla zillet de değildi.

ccc

Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz Muhammed(sav) de:

– "Ben de ateş için odun toplayayım", der

Arkadaşları önüne geçmek isterler.

– Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz.

Efendimiz (sav) bütün ciddiyetiyle cevaplar:

– "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur.

ccc

Hz. Ömer kendisinden Umre yapmak üzere Mekke'ye gitmek için izin ister. O sevinerek izin verir ve öğütler:

– "Kardeşim! Duanda beni de unutma."

O gün Hz. Ömer'in anlatımıyla hayatının en sevinçli günüdür.

ccc

“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın" der. Koşu yarışı yapan çocuklar görünce O da aralarına karışır. Kazananı ödül olarak devesinin üzerine alır ve Medine sokaklarında gezdirir.

ccc

Mescid’e yakın bir yerde Habeşistanlı zenci müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Efendimiz (sav)’in aklına eşi Ayşe gelir. Eve gider ve

– Ayşe, gel sen de seyret, der.

Hz. Ayşe, oyunu,

– Ben de yanağımı Allah’ın Elçisinin omuzu üzerine koyarak seyretmeye başladım, diye anlatır.

Oyun uzun sürer, Efendimiz (sav) arada bir

– Doymadın mı? diye sorar. Hz. Ayşe kendi deyimiyle

“Bana olan sevgisini denemek için”

– Hayır! diye cevap verir. Efendimiz (sav) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Efendimiz gülümserken...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Peygamber Efendimiz Cesurdu...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MUSTAFA YILDIZDOGAN FAN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ :: Din ve İslamiyet :: Hz. Muhammed (s.a.v)-
Buraya geçin: